Güvenlik’ten bahsediyorlar, asıl sürdürdükleri yol savaş politikası, işkence ve militarizm: 60‘ıncı yıl döneminde’de Münih’te, Avrupa Birliği’nin ve Nato-Birliği‘nin yüksek Asker-Stratejiştleri ve Hükümet Görevlileri, NATO- „Güvenlik-Konferansı “ nedeniyle bulusacaklar. Parmaklıklarla, tazyikli su Tanklarıyla ve yüzlerce Polisler ile Lüks Hotel Bayerischer Hof’u kapatıp savaş stratejiştleri silah pazarlıklarını, askeri stratejileri konuşacaklar. çesitli ve yaratıcı bir protesto ile direnmek ve karşı koymak icin hep beraber karşılık verelim. 2009 Münih Güvenlik konferansına karşı protestolar aynı zamanda 4 Nisan Strasbourg’daki NATO propaganda şovuna karsı bir evrensel seferberlik çıkışıdır.
Savaş-tetikçilerin’ni Durduralım!
Nato endüstrileşmiş bati ülkelerinin ekonomik çıkarları icin savaş yöntemlerini kullanarak, engelsiz bir şekilde yabancı ülkelerin piyasa ve hammadelerine el koymaktadir. Doğuya yönelik ilerleyen Nato, orada kendi tezini yaymaya (Rusya’yı çember icine almak) ve askeri gücünü sağlama almayı planlıyor. Nato-Savaşları ve işgalci rejimler icin bu bölgelerdeki halkları bombalamalar, sürgünler, yıkımlar, tecavüzler ve işkenceler anlamına geliyor. Özerk ve demokratik bir gelişme bu koşullar içersinde gerçekleşemez.
Savaşa ve işgale son verilsin
Binlerce alman askeri anayasaya aykırı bir şekilde yurtdışında görev alıyor. Afganistan’da işgalci askerlerin ne yaptığı her geçen gün daha belirliyici oluyor: daha fazla terör, daha fazla sefalet ve daha fazla bomba kurbanları elde ediyorlar. Militarizm ve savaş faaliyetleri tekrar Alman dış politikasının aletleri olmamalı. Insanlara hizmet etmektense, NATO-Ülkelerinin geostratejik ve ekonomik menfaatlerine hizmet ediyorlar.
Alman Silahlı Kuvvetleri Afganistan’dan çıkın–her tür Alman savaş desteğine karşı
Dışa yönelik militarizmle birlikte içte de demokratik kurallar, yasalar ihlal edilerek sürekli anayasanın içi boşaltılıyor. Güvenlik yasaları adı altında temel haklar çiğnenerek insanların bilgisayarından özel bilgileri kayit ediyorlar ve bunlar yasallaştırılıyor. Anayasaya aykırı bir şekilde alman silahlı kuvvetlerinin ice doğru faaliyetleri halk nezdinde normal hale getirilmeye çalışılıyor, Heiligendammdaki G8-Zirvesinde ve „Güvenlik Konferasında“ oldugu gibi. Baveryanın yeni „toplanma yasası“ özgürlük haklarını tasfiye ediyor – Bur durumu asla onaylamayacağız!
Düşünce ve toplanma özgürlüğü engelsiz hakkımiz olmalı
Her mültecinin ve yabancının dışlanmasına Almanyadaki yabancı düşmanı yasalarına Sığınmacı yasasının kaldırılmasına, ırkçı yasalara ve ülkeden her türlü yabancı sürülmesine karşı direncimizi ortaya koyuyoruz. Iltica ve ülkeden kaçma savaş, işgal, aclık, fakirlik, işkence ve doğanin yok edilmesinin bir sonucudur. Buna neden olan olayların yok edilmesi gerekir, buna kurban olanların değil.
Göçmen kampları ve tel örgüler yerine göçe neden olan olaylara karşı savaşalım
Biz arkasında birçok ölü bırakan, savaşsız barış tanımayan ve ekonomik menfaatlerini hem militarist hem de WTO, IWF, Dünya Bankası ve G8 gibi kuruluşlar yoluyla insanlara dayatmaya çalışan kapitalist güce karşı duruyoruz. Kendilerini dünyanın hakimi ve savaş stratjistleri olarak tanımlayanlara şunu gösterelim: Siz burada Münihte ve hiçbir yerde istenmiyorsunuz. Sizin yeni liberal ekonomi politikanız ve talanınız, sosyal kısıtlamalarınıza karşı duruyoruz ve bunları protesto ediyoruz.
6/7 şubat 2009 da Münihte, 3 Nisan Baden-Baden de ve 4 Nisan Strasbourgta olduğu gibi.